10 Mayıs 2016 Salı

Timüs bezi nasıl dövülür -Neden dövmeli ve nasıl dövmeli ?

Timüs Bezi Ne İşe Yarar ve Nasıl Harekete Geçer?
Aşırı üzüntü anında özellikle de bayanlarda gögüslerine vurduklarını görmüşüzdür. Bu olay tamamen beyin tarafından yapılan yani refleks kaynaklı bir harekettir. Kişi göğsüne vururken Timüs bezini titreştirir ve üzüntü kaynaklı bağışıklıkta olacak olan direnç kaybının önüne geçer.
Timüs bezinde meydana gelecek titreşimlerin sıklığı kişinin genç ve sağlıklı yaşamasında paralellik gösterir. Yani Timüs bezi ne kadar çok titrerse kişi o kadar genç ve sağlıklı yaşar. Aşırı üzüntü anında atabileceğiniz bir ” Kahkaha ” veya gögsünüze vurabileceğiniz hafif dokunuşlarla Timüs bezinin titreşmesini sağlayarak direnç kaybını en aza indirebilirsiniz.
Sonuç olarak kahkaha bağışıklık sistemini güçlendirir ve sizi genç tutar. Hayata daima gülümseyerek bakın ve bol bol kahkaha atmayı unutmayın.
Timüs besi ile ilgili  ister bu kadarla yetinin isterseniz de daha kapsamlı bu bilgileri okuyun.
Endokrin Sistem

Timüs bezi, birincil lenf organlardan biridir.
Timüs bezitiroid bezinin altında, göğüs boşluğunda ve soluk borusunun önünde bulunur. Timüs bezinin bölmelerinde; retiküler, çeşitli hücreler ve lenfositler bulunur. Bu salgılar, lenf damarlarını, kan damarlarını ve sinirleri vücudun her yerinde ince bir tabaka halinde sararak, hem korur, hem de aktivitelerini güçlendirir.

Timüs bezi, doğumdan önce ve doğumdan hemen sonra lenfositmeydana getirerek vücudu enfeksiyonlardan korur.

Timüs'ün ürettiği T hücreleri, sağlık üzerindeki önemli yararları olan hücrelerden biridir. T hücreleri olarak adlandırılan lenfositler, vücuda zarar verebilecek, zararlı hücreleri yok etmektedir. Savunmada kusur varsa daima T lenfositleri sorumludur. Timüs beziT hücrelerinin vücut hücreleriyle yabancı hücreleri ayırt etme yeteneği kazandıkları yani eğitildikleri, olgunlaştıkları yerdir.
Bağışık sisteminin mikroplarla nasıl savaşacağı konusunda eğitim ve aktivitesinden timüs salgıları sorumludurBağışıklık sistemini çökerten hastalıkların ölümcül olması, T hücrelerinin haberleşme hattını kesmelerinden kaynaklanmaktadır.

Timüs yaşla birlikte gerileyen bir organdır. Timüs bezi (kapsülü),  çocukluk yıllarında fındıkbüyüklüğünde olup, ergenlik çağında ceviz büyüklüğüne(ergenlik oluşumunu hızlandırır) erişir, yaş ilerledikçe bezelye ve pirinç kadar küçülerek işlevi azalır. 20 yaşından sonra küçülmeye başlar. 60 yaşından sonra hemen hemen yok olur.

Doğum anında yaklaşık 15gr. ergenlikte ise 35 gr ağırlıktadır. Sonra ağırlığı düşer ve 20 yaşındaki bir erişkinde 25 gr. yaşlı bir insanda 6 gr. olur.

Timüs bezinin zamanla fonksiyonunu yitirmesi, bağışıklık sisteminin bozulmasına ve hastalıklara yol açmaktadır.

Araştırmalarda stresten uzak ve kaybetme korkusu olmayan bazı yaşlılarda timüs bezinin cevizbüyüklüğünde kendini muhafaza ederek işlevini sürdürdüğü görülmüştür.  Fazla heyecan, stres gibi durumlar sık yaşanırsa timüs  görevini yapamaz hale gelir, immün cevap geriler. Timüs kapsülü yaşlılık döneminde küçülmesinin ana nedeni, yeterince testosteron ve ostrojen salgısının salgılanmıyor olmasıdır.Sonradan gelişen iki kapsülcüğün işlevini yitirerek küçülmesidir.

Ergenlik çağındaki kız ve erkeklerde ceviz büyüklüğüne ermesinin ana nedeni, kadınlarda ostrojen,erkeklerde testosteron salgısının artmasıdır. Çünkü ergenlik çağında testosteron ve östrojen timüs kapsülünde eğitilebilmesi için yeni iki kapsülcük oluşmaktadır. Bu da ana kapsülün hacmini ve işlevini büyütmektedir. Eğer bu kapsüller gelişemez ise, erkeklerde testosteron eğitimi tamamlanamadığıiçin erkek kısır olabilir. Hatta biseksüel olabilir. Kadında ise, östrojen eğitimi tamamlanamadığı içinkadın kısır olabilir. Hatta lezbiyen olabilir. İleriki yaşlarda erkekler prostat ve testis kanseri olabilir.Kadınlar da ise, meme, rahim kanseri olabilir. Çünkü eğitilmeyen testosteron ve östrojen “DİHİDRO” denilen (işlevini yitirmiş) hücreye dönüşebilmektedir. Bu bozulmuş hücreler de kanserin baş tetikçisidir.
Timüs bezi, yaşam ve yaptıklarımızdan haz alma duygularının, konuşma ve gülümsemenin ana kaynağını oluşturur. Beyni uyararak konuşmayı ve gülümsemeyi aktivite eder. İlgili sinirleri, kasları ve hücreleri harekete geçirir.

Timüs bezi aktivitesini yitirmişseaşırı asabiyetani davranış değişiklikleri, konuşmada tutuklukyapılan esprilere  duyarsızlık vealınganlık olarak belirtiler görülür.
 Timüs bezinin aktivitesini kontrol etmek için dilimizi üst damağımıza sürerek (vücudumuzda ürperti hissi oluşur) kontrol edebiliriz.

Bir diğer deneyde; Gülme anında boyun ile vücudun birleştiği yere, sağ elimizi koyup bastırıp beklediğimizde timüs bezindeki hararet, hareketliliği hissedebilirsiniz. Streslive gergin olduğunuzda da hiçbir faaliyetin olmadığını, yerini soğuk bir terin aldığını hissedersiniz. Aynaya baktığınızda o bölgenin kızardığını görebilirsiniz. 

İki parmakla timüsün üzerine gelen noktaya vurularak uyarılması ve dilin, üst dişlerin arkasında damağa ve ağzın tavanına değdirilmesi timüsün uyarılmasını sağlamaktadır. Timus, uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır. Çünkü timus aktive olduğunda, bedenin kimyasının değişimine neden olur. Bu değişiklik, sinir sistemini sakinleştirir ve beyin fonksiyonlarını hızlandırır. Bu da kişide rahatlama duygusu oluşturur.
Dr. John Diamond ve ekibi dilin bu pozisyona getirilmesi ile sol ve sağ beyin küresi arasında denge oluşmasını sağladığını tespit etmiş. Bu da insanin daha iyi düşünmesi ve kendini daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor.

Timüs bezinin sağlıklı kalabilmesi ve görevini tam yapabilmesi için, Hipofiz bezinin yeterli Endorfin veSerotonin salgılaması gerekmektedir. Endorfin ve Serotonin salgıları Tiroit, Timüs ve Kalbe akaraksükunet, huzur ve mutluluğu tetiklerler. Endorfin ve Serotonin salgıları Timüs bezinin ve kalbin kesintisiz enerji kaynağıdır.

Dr.John DİAMOND: “Timüs bezinin yaşam kaynağı, yönlendirici ve denetleyici olduğunu belirtmiştir. Yaşam kaynağının ve enerjisinin ana merkezidir.” demiştir.

"Kanser kuramının formülünü hazırlayan" Nobel ödüllü Avusturyalı Mc.Farlane BURUNER, Timüs bezinin işlevleri artırıldığında, bedenin her türlü kanserden kurtulmak ve korunmak için büyük bir yetenek kazandığını ortaya koymuştur. En önemlisi de kanser riskini ortadan kaldırdığını iddia ve ispatlamıştır.

İçten bir gülümseme ve hoş sohbet konuşmanın, Timüs bezi ile yakın bir ilgisi bulunmaktadır. Aynı zamanda içten bir gülümseme Timüs bezini güçlendirir ve çok etkili kılar, vesvese ve stres yaşandığında da ilk etkilenen Timüs bezini güçlendirir ve çok etkili kılar, vesvese ve stres yaşandığında da ilk etkilenen organımız Timüs bezimizdir.
1993 yılında California Üniversitesinde Dr. Paul Ekman tarafından yapılan araştırmada, gülmenin timüsüve beynin değişik haz bölgeleriyle bağlantısı olan kasları harekete geçirdiği ve insanda haz duygusuyarattığı kanıtlanmış.

Timüs kapsülünün üzerine Elmas veya Kuars türü kristaller takı olarak takılması durumunda siklon enerji girdabı oluşur. Siklon enerji bedenimize yönelik negatif enerjiyi bertaraf ederek, enerjinin geldiği yere katlanarak geri iade eder. Pozitif enerjiyi ise, kendisi neşreder. Aynı zamanda bedenimize yönelen pozitif enerjiyi katlanarak bedenimize çeker. Kısacası; pozitif enerjiyi çeker, negatif enerjiyi iade eder.


ÇİNKO-TİMUS BEZİ İLİŞKİSİ
Çinko antioksidant savunma sistemi enzimlerinden süperoksit dismutaz içinkofaktördür ve dokuları serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyanmetallotiyoneinlerin yapısında yer alır. Bu enzim radrasyon ve kimyasal oksidantlara karşı hücreyi korur.
Antijen uyarısına humoral yanıtta azalma, timuslenf bezleri ve dalak hipoplazisiçinko eksikliğinde ortaya çıkan immün sistem defektleridir. Çinko eksikliğindelenfopeni, T lenfosit ve doğal öldürücü hücre aktivitesinde, IL-2 ve TNF-alfaüretiminde ve serum timulin aktivitesinde azalma tespit edilmiştir.
Çinko, hücresel bağışıklıkta da rol almaktadır. Yetersizlik durumundatimusta bozulma, doğal öldürücü hücre aktivitesinde azalma gözlenmiş, çinko verildiğinde, T hücre göstergelerinde, timopoitinüretiminde düzelme gösterilmiştir.
Bağışıklık sistemi çerçevesinde çinkonun yaşamsal önem taşıdığı oluşumlar: lenfozitlerin gelişmesi, antikor üretimi, doğal katil-hücrelerinin ve timus bezinin etkinlikleridir. Henüz belirginleşmemiş bir çinko eksikliği sırasında polimeraz aktivitesinin kısıtlanmasıbağışıklık hücrelerinin etkinliğini azaltır ve interleukin üretimine doğrudan zarar verir.

Çinko eksikliği
nde:   Timüs bezi hafifler.

T-Killer hücreler ve NK-hücre aktivitesi -azalır- (Kanser)

Eklenmesi: immün sistemi uyarır

Hiç yorum yok: