7 Kasım 2007 Çarşamba

ESKİCİİİİİ

Baktım ki eskileri biçimlendirmem ilgi gördü,hemen şımardım,eski blogumda yayımladığım yarı otantik objelerin güncellenmiş hallerini tekrar hatırlatayım dedim. Ben yaşta olanlar ucuna yetişti kullanıldığı zamanların.Bir zaman sonra hayata ve mutfağa giren o andan sonrada evkadınlarının gözdesi olan bütangaz ocaklarından önce ocak,mangal,maltız üçlüsünün pabucunu dama attırıp gözde olmuştu oysa.Adı GAZOCAĞIydı.İçine gazyağı konur üstteki küçük havuzuna ise ispirto dökülüp yakılarak başlığı ısıtılınca depodaki gaz başlığa pompalanır başa ulaşan gaz yanar ve yemek pişirmeye hazırlanırdı.Önce kömür yelleyerek maltız,mangal eziyetini bitiren hatun ninelerimiz bu icada çok sevindiler,ama sonra düğmeyi çevir kibriti çak...AYGAAAAAZ gelince gazocakları kömürlüğe indi.Ordan da eskiciye,hurdacıya düştü.
15 yıl önce Sapanca da eskici/antikacıları gezerken kapı arkasında unutulmuş,yağ, pas içinde gördüm kendisini ve bu hayattan kurtarıp evinin kadını olsun diye bize getirdim.Ramazandı...sahura kadar tekrar tekrar ovdum yıkadım temizledim parlattım.Heryer meşe külü,tuz+domates,limon kabuğu,cif,vim,kavil(kaol)içindeydi ama o pırıl pırıl olmuştu.Sonra şapkası süslendi,tesisatı ,ampulu takıldı vee huzurunuza çıktı efendimmm

Şamdan da arkadaşım Nazanın babası tarafından yıllar önce abajura döndürülmüş bana gelmeden önce.Ben de mumlar ve mumluklar yine arz-ı endam etmişken onu allayıp pullayayım birde cam lale oturtayım tepesine dedim.İçine de koca bir mum oturtunca çıktı şifonyerimin tepesine dedemden kalma taş aynayla sırmalı peşkirin yanına kuruluverdi eh ne diyeyim güle güle otursun...


meraklısına açıklama
maltız:İçi tuğla ve çamur harçla sıvanmış silindir bir metal ,dibine kömürle külü ayırıp hava almayıda sağlayan ızgara konmuş,içinde odun kömürü yakılıp üstümde yemek pişirilir.Sırf metalden tuğlasız modelleri de vardır.
Kavil, kaol :bando takımının borazanlarını parlattığımız bayram hazırlıklarının sevgili kimyasalı.Tabi bando takımıjdaysanız yada öğretmenseniz köşeli şişesini hatırlamışsınızdır.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Nalancım herşey öyle güzel olmuş ki bence tezhiplerini kaatı sanatı ile yaptıklarını da taşı hepsi harika ...
ellerine sağlık
sevgi ile kal
nur ayday

Adsız dedi ki...

Günaydın...
Şu gazocağı bana çocukluk günlerimi hatırlattı. Ben bunun resmini alıp bir anı yazısı yazarım blogda:)

Gemeyeli yazılarınız birikmiş. şimdilik bunu okudum diğerlerini araya sıkıştırmak istemiyorum. Birkaç saat sonra müsait bir vakitte gelir rahatça okurum.
İyi günler, iyi sabahlar...

Cocukla Cocuk dedi ki...

Ben anlattığınız gaz ocağını, maltızı hep hatırlıyorum. Bilşrsiniz yazlık evlere eskiler taşınır durur, en azından bizde, anneannemin avrdı maltızı ve sabah çayları nedense mutlaka onda demlenirdi, halbuki biz sinir olurduk,su kaynayacak diye beklemekten.
Şimdi hepsi hoş bir anı

Adsız dedi ki...

merhaba canım.iyi olmana çok sevindim.canım gaz ocağını görünce aklıma çocukluğum ve yakıldığında evi saran kokusu geldi.benim için muhteşem olan yıllardı.ben bugün teknolojiyle gelen kolaylıkların getirdiği soğukluktan hiç de hoşlanmayanlardanım.kadının hayatı daha zordu ama insanlar ne de sıcak ilişkilerle yaşarlardı.mangalda pişen kahve keyfine yününü kendi eğerden geçirip ürettiği iple çorabı örerken radyo dinlerken sohbet etmeye yine de zaman buluyorlardı.aaaah ah nalancım beni nasıl mutlu etti bu ocak))))seni kocaman öpüyorum tatlım.iyiki yaptın iyiki yayınladın

Adsız dedi ki...

muhteşemsin nalancım.o köşede oturup o eskilere bakmaya doyamam inan sevgiler sana

Adsız dedi ki...

babamın öğrencilik anılarını taze tuttuğundan olsa gerek;onun için pek kıymetlidir.annemle aralarında gizli bir çekişmeye bile neden olmuştur kendileri(gaz ocağı).annem kilere saklar,babam salonun en nadide köşesine koyar(evet salonun)...bu konuda size çoook teşekkür etmeliyim;zira sayenizde konuya çözüm buldum galiba:)bu konuda bi yazı bile yazdım ,yayınlamadan önce uygulayıp fotoğraflamam gerek:) tekrar teşekkürler....