Toplumun durumundan kendimi de sorumlu tutup eğitim eri olarak verdiğim 25 yıla acıdığım zamanlar çok olur. Karda,yağmurda ,çamurda köy yollarında geçen gençliğime , ihmal etmek zorunda kaldığım kendi çocuklarıma acır,vatan ,millet,sakarya diye çırpınacağıma ben de sıcak evimde oturup komşuculuk oynasaydım.Çocuklarım kendi başlarına çamurlu pabuçlarıyla ıslak yorgun ve geç eve dönen anneyi bekleyeceklerine sıcak bir eve ,kurulmuş bekleyen sofraya , kapıyı açan anneyle büyüselerdi, "Noolcek bu memleketin hali"ni düdşüneceğime ben de günlere,konkenlere gitseydim derim.
Böyle kahrettiğim zamanlar az değil.
Dün de böyle bir gündü.Akşam işten eve dönen kızım metroya binerken iki gün önce onluk isteyerek aldığı biletin iki binişlik olduğunu farkettiğini söyledi. Onluk bilet parası ödeyip yanlış bilet aldığını ,verilen iki binişlik bileti kullanıp geçersiz uyarısını görünce anlamış.
Ben
-eeee ? derken kocam hemen
-yapacak birşey yok dedi.
Adamla 36 yıldır evliyiz,bazen neye nasıl tepki vereceğimi biliyor çıkardığım sesi duyunca ardından gelecek cümleyi beklemeden yanıtı veriyor.
Kızım devam etti,
-metrodan çıkarken görevliye durumu anlattım o da beni bulunduğum istasyonun yetkilisine yönlendirdi dedi.
Durumu anlatınca söz konusu bileti yazdığı dilekçe ile görevliye bırakması istenmiş.İncelenip bir kaç gün içinde bilgi vereceklerini söylenmiş.
Kocam boşa çaba gibisinden baktı ve ekranına döndü.
Bu durumda ben de yorum yapmadım.
Sabah kahvaltı ederken telefonu çaldı.Konuşup geri dönen kızım dilekçesini alan görevlini aradığını ve incelen biletin alındığı kasada fazla çıktığını ve yanlışlığın tesbit edildiğini bildirip özür dileyerek teşekkür de ederek paranın iade edileceğini bildirdiler dedi.
Ankara metrosunun kartla geçiş sistemi kartlarında kartın alındığı gişe,saat gibi bilgiler mevcut olduğundan inceleme kolay olmuş ,açıklığa kavuşmuş.
Söz konusu para değil ,kişisel sorumluluklarını bilmek,hak kavramını hakka tecavüz etmemek gibi ,hakkını da aramak konusunda bilinçli olduğu için kızımı takdir ettim.
Bize dilekçe yazmayı ısrarla öğreten öğretmenlerimizi saygıyla andım. Öğrencilerime ve kendi çocuklarıma hak kavramını öğretebildiğim için mutlu oldum.
Bu konuda insanlarda iki görüş var.
İlki ben,biz gibi hakkını arayan ve başkasının haklarına saygı göstermenin gereğini bilenler;
arasan ne olacak kimi nerde bulacaksın diye üşenenler..
Neyse ki artık pek çok insanımız tepkisizliğin nelere malolduğunu anlayarak en azından büyük şehirlerde; tepki göstermek gerektiğini anladı.
Ne diyelim,buna da şükür:))
Büyük değişimler uzun zaman istiyor...
8 yorum:
bu duyarlılık toplumumuzu daha güzel hale getirecek diye düşünüyorum...teşekkürler ve sevgiler...
Bende hakkımı arayanlardanım. Dilekçe sonucunun olumlu olması güzel bir şey. Umut hala var...
Sevgiler.
Gelişmiş, medeni ülke böyle olmalı işte. Bu yolda emin adımlarla ilerlemek ve bunu tanıdıklardan aldığımız örneklerle görmek çok hoş. İnsanlığın yaşamaya devam ettiğine dair bir umut veriyor. Kutluyorum kızınızı da, EGO'yu da.
BeHeR-Tasarım ,benden de sevgiler .
Mayri,canım gerçekten de hakkını aramak çok önemli. Olumlu ve güzel şeyleri de duyurmak da. Takdir edilmek güzel davranışları pekiştiriyor. Ayrıca o gün kasanın fazla çıkması olayda ard niyet olmadığının göstergesi. Ben de Egoyu ve gişe görevlisini takdir ettim
Nurtenim,bunu da beğenmiş olman senin beğenilerinin yüksekliğini gösteriyor:)))
Aynı fikirde olduğumuzu biliyordum zaten.
Önemli olan doğru davranışı bilip uygulayabilmek. Aferin kızıma:) Armut dibine düşer:)) (Anasının dibine, babasının değil:)))
Hak aramak benim kanımda var:)) Hak ararken bir gün helak olmaktan korkuyorum:)) Ben de dilekçe yazdıkça sağa dola annem sen mi adam edeceksin ya da cevap mı verecekler sanıyorsun diye söylenir. Ama iyi kötü sonuç almışlığım çokcadır:)
Şİmdilerde 4 adet yanmayan sokak lambası için mahallede savaş veriyorum bakalım o nasıl sonuçlanacak.
Yorum Gönder