18 Mart 2016 Cuma

Çanakkale zaferinin 101.yıldönümünde yine kendimden utanıyorum.

                                Kıralların taçları  beni bağlar büğü mü?
                                Orduları açamaz gönlümdeki düğümü..
                                Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü...
                                Bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü!

                                                              H. Nihal Atsız


Çanakkale Zaferinin 101.yıldönümünü  idrak ederken gözyaşlarım kendiliğinden akıyorken dilimde kâh Fatiha
kâh Atsızın dizeleri...
Birbirini kovaladı.Biz 15 yaşında şehit olmaya koşan ortamektep talebelerine,ağzı süt kokan,tüfek tutamadan,tek kurşun atamadan cennet yollarının en kestirmesine sapan,yar koynunun rüyasını göremeden alnından vurulup toprağa düşen gidenlere ahirette nasıl cevap vereceğiz. 
Biz ;siz vatanınız elden giderken laptoplarınızda,akıllı telefonlarınızda MAİN CRAFT  OYNAYIP HAYATTA KALMANIN YOLLARINI ÖĞRENİYORDUK  mu diyeceğiz!!!!
Çooook utanıyorum çok!
Bizim dedelerimiz olabilecekken sabi sübyanken şehit olanların sorularına muhatap olmaktan çok ,çok utanıyorum.
8 yıl önce bu gün bir toplantıda  yine ecdada övgü düzerken gruptan bir arkadaşım ve ben isyan edip biz ne yapıyoruz.Her yüzyılda biz tekrar bu yokoluş pahasına kurtuluşları mı yaşayacağız diye  sesimizi yükseltmiştik de herkes dönüp bize bakmıştı. Grubumuzun atkuyruğu saçlı,karizmatik doktoru,arkadaşım huuuu hatırlıyorsun değil mi?
Sonra hep beraber bizim açtığımız soru işaretinin altını doldurmaya uğraşmıştık. Paşa paşa şehitlerimizi anmak,Hakkı Yüzbaşı ve Nusrat mayın gemisini,Seyit onbaşıyı,kahraman taburuyla son erine dek ölmeden mevziyi teslm etmeyen Yahya Çavuşu anıp Fatihalarımızı yollayıp ne olacak bu memeleketin hâli deyu yakınıp eve dönmek varken mevzuyu buralara sürükleyip tadımızı kaçırdın diye düşünenlere rağmen isyanımızdan sıyrılamadık.Salı akşamlarında Kıbrıs Derneğindeki  toplantılarımızdan bu yazıyı okuyanlar olmayacak biliyorum.  Gene içimi dökesim geldi işte...

Karnıyarığımızı,dolmamızı,sarmamızı,dönerimizi kendine mâl edenlere hooooşt demediğimiz gibi...
Mis kokulu çam odunlarının ateşinden atlayıp manilerle dileklerle kutladığımız yeni günümüzü   Nevruzu da NeWroz edip  lastik yakıp örgüt propağandasına çevirdiler sesimiz çıkamadı,bu bizim ve  böyle kutlanmaz diyemedik. 
Pazar günümüzü tavuklarla kümeste geçirip kulağımız seste bekleyeceğiz.
Ahhhh ah Allah sonumuzu hayretsin. İnşaallah elimizden kayıp gitme ihtimalini rabbimize ısmarlayıp tevekkül edeceğiz.



Hiç yorum yok: