şükürler ederek çıktığım ABD yolculuğu ve maceraları sona eriyordu.
Eve ve vatana dönmenin sevinci kızım,damadım ve illaki Ertuğruldan ayrılmanın hüznüyle birleşiyor çelişik duygular yaşıyordum.
Damat büyük bir fedakarlık yapıp yalnız kalma pahasına onları da benimle göndermeye karar verdi.
Bu haberi eşime ve kızıma bildirmedik.Sürpriz yapacaktık.Ona göre davranıp hep beraber skype sahnesinde dedeye ve teyzeye üzgünleri oynadık.
kamerayı kapatınca gülüp hain planımızın senaryosunu yazıyorduk.
Valizler üç kişilik hazırlandı
Damat kaynana valizlerle
Los Angeles havaalanı panosu önünde
oğula veda
İbrahimle vedalaşıp bekleme salonumuza gidiyoruz.
beklerken çevremizi inceliyorum. Kızımla Ankara Esenboğanın da İstanbul Atatürk Hava Limanının da artısı var eksisi yok çok şükür diye konuşuyoruz
uçuş ekibimiz geldi ve kapıdan geçip uçağa yöneldiler epey de kalabalıklar.
Biz yanımızdaki Alman çiftle muhabbete başladık.Neyse fazla beklemeden uçağa çağırdılar.Ertuğrul sayesinde ayrıcalıkla ilk biz alındık uçağa.
Ertuğrul teftişe başladı.Önce kabin görevlisi host'umuzu inceledi
Uçağın kuyruk bölümündeki ilk sıra bebekli ve engelli yolcular için tahsisliydi.
Kızım ben ve yanımızda yanında refakatçisi ile ayağı alçılı bir hanım.
Ertuğrul için getirilen portatif yatak yerine takıldı.Bizimki hemen tırmanıp inceledi sonra da başucundaki kartlıktaki kart ve broşürleri özenle toparlayıp annesine teslim etti.
eline kitabını da alınca değmedik keyfine.
Uyku zamanı geldi.Epeydir görüşmediğimiz emzik te buradaymış meğer,en son gördüğünde annesi aaaa uçak Ertuğrulun emziğini ağzından kaptı gitti demişti...
bu uçak oymuş demek ki .Neyse bulduk işte tadını çıkaralım.
Uçuş saat 10.00da başladı.yemak faslı ardından herkes uyumaya veya önlerimizdeki ekrandan film izlemeye başladı.Biz de Türkçe dublajlı bir film izleyip uyumaya çalıştık.
12 saat kadar uçtuk ve Münihe yaklaştığımız anonsu ile sevindik.
Münih havaalanını yürüyen bantlarla bir uçtan öte uca katediyoruz.Oldukça küçük bir alanmış.
Oğluşumuz burada da teftişe devam etti.
Hediyelik biblolar vs,hepsi euro ve oldukca pahalı.
İzlemek bedava:)
uçaaak....Ertuğrulun en sevdiği kelime
işte karşısında,içinden indiğinin farkında değil uçaaaak diye bağırıp duruyor .
Biraz sonra güle oynaya ve etrafımızla Türkçe konuşarak uçağa alındık ve Ankaraya doğru uçmaya başladık.
3 saat sonra oradayız.
akşam olmuş şimdi yemek zamanı sonra da artık Ankaraya iniş zamanı.
Biz dedeye sürpriz senaryoları yazaduralım benim iki numara Nimet olaya uyanmış ve hava alanı yolunda babasına annem yalnız değil ,gör bak ablamlar da geliyor diyerek sürprizi bozmuş.Hatta nasıl ikna ettiyse görevlileri ; yolcu bekleyenlerin girmesinin yasak olduğu bölüme girmiş bize doğru yürümüyor mu?
Ertuğrul önce teyzeye kavuştu sonra dedeye.
dede öyle mutluydu ki bu kadar valizi nereye sığdırdınız ,Amerikayı da mı getirdiniz?gibi soruların hiç birinisormadı.
Hâlâda sormuyor
Sevenlerim,arayıp soranlarım,ben geldiiim;
HOŞBULDUUUUUUM