30 Aralık 2010 Perşembe

Eski Türklerde başlayıp sonra bize ithal edilen çam süsleme geleneği


görsel http://noyumberry.blogspot.com dan


Yakın zamana kadar Noel baba ve Noel ağacı süslemeye sıcak bakmazdım.Oysa çocuklarım ve öğrencilerim yılbaşı dendiğinde bu iki ögeyi hatırlar ve resmini yaparlardı.
Hatta küçük kızım 5-6 yaşındayken bu adetin hristiyanlara ait olduğunu söylediğimde biz niye hristiyan değiliz diye sinirlenmişti.
Geçen yıl Aralık'ın son haftasında 10 Marifer.org'a gönderdiğim Noel Ağacı altına örtü yazısının bir bölümünde bu duygularımı yazmıştım.Yazım yayına girdiği gün akşam yatarken okuduğum bir kitapta
"Kıpçaklar
(Türklerin ve Büyük Bozkırın Kadim Tarihi)
Murat Adji
Atatürk Kültür Merkezi Yayınları / Tarih Dizisi"
Bu adetin taa Orta Asyadan geldiğini okuyup şaşırdım.Ertesi sabah ta yazıma yorum yapan Banu,blogunda yer verdiği Muazzez İlmiye Çığ ın makalesini okumamı söylemişti.
Bu yılın son gecesinde konu tekrar aklıma gelince bulduğum yazıyı aşağıya aldım.

HaberTürk televizyonu Teke Tek programının konuğu Muazzez İlmiye Çığ, tarihi değiştirecek keşfi şöyle anlattı:
"Çam ağacı süslemek tamamıyla Türk adetidir. Yeni Türk devletleriyle münasebetimiz bize yepyeni şeyler öğretiyor. Eski Türklerde yerin göbeğinden göğe kadar bir ağaç tasavvur ediliyor. Bu hayat ağacı. Sümerlerde de var. Bir ucunda göktanrısı duruyor. Türklerde güneş kutsal ama tanrı olarak kabul edilmiyor.
22 Aralık`ta güneş yeniden fazla olarak dünyayı aydınlatmaya başlayacak. Günler uzamaya başlayacak. Türklerin Göktanrısı gün ile geceyi tanzim ediyor gökte. Sözde gün ile gece sürekli münakaşa halinde. 22 Aralık'ta gün geceyi yeniyor. Bunu 'Yeniden doğuş bayramı' Türkler kutluyorlarmış. Türkistan'da bir ağaç varmış, akçam, ve bu akçam başka yerde yetişmiyormuş. Akçam getirip eve koyuyorlar, akçamın altına o sene Tanrı onlara güzel şeyler verdi, güzel bir yaşam verdi diye Tanrı'ya hediyeler koyuyorlar. Dallarına da ertesi sene için Tanrı`dan niyaz ettikleri şeyler, adak olarak istedikleri şeyler için paçavra veya kurdela koyuyorlar.
O günlerde büyük bayram, şenlik yapıyorlarmış. Aileler toplanıyor, büyükler varsa ziyaret ediliyor, özel yemekler yeniliyor, güzel elbiseler giyiliyor. Bu adet Türkler yoluyla Avrupa`ya geçti.
Konunun Noel'le alakası yok. İznik Konsili'nde pagan adeti görülen bu adeti İsa'nın doğuşu olarak kabul edelim diyorlar ve bu adet Hristiyanlara geçiyor. Ama ağaç süsleme pek yok, 16. yy'da Almanya'da başlıyor, daha sonra Fransa'ya geçiyor ve dünyaya yayılıyor."

KAYNAK: http://www.haber34.com/

ÇAM AĞACI SÜSLEME GELENEĞİ

Hıristiyanların İsa'nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır.

Türklerin, tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir AKÇAM ağacı bulunuyor.

Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.

Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.

İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle AKÇAM ağacı altında kutluyorlar.

Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.

Bayramın adı NARDUGAN

(nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.

Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar.

Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan.

Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar,büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar.

Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş.

Akçam ağacı yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş.

Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş. Bu yüzden olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor. İsa'nın doğumu ile hiç ilgisi yok.

"Doğum, Güneşin yeniden doğuşu"

Sümerolog
Muazzez İlmiye ÇIĞ

KAYNAK: www.gozlemgazetesi.com.tr
_Netten alıntı_(http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=15621)_________

1 yorum:

HEPŞEN dedi ki...

NALAN ABLA SENİ SEVİYORUM,İYİ YILLAR..poly